Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına 2010-2015 Yılları Arasında Kemik Yaşı Tayini Nedeniyle Başvuran Olguların Değerlendirilmesi

Amaç: Yaş tespiti adli tıbbın önemli ve zor konularından biridir. Gelişmiş ülkelerde yaş tespiti genellikle kimlik tayini amacıyla yapılırken, ülkemizde nüfus kayıtlarının zamanında yapılmaması nedeniyle ceza ve hukuk davalarında yaş doğrulanması için yapılmaktadır. Adli yaş tayini değerlendirilmesinde en sık kullanılan yöntem fizik muayene ve radyolojik olarak kemik yaşı tespitinin yapılmasıdır. Bu çalışmada Anabilim Dalımıza adli makamlarca gönderilen olguların 'Gök' ve 'V.Gilsanz-O.Ratib' atlasları kullanılarak tespit edilen kemik yaşı sonuçlarının literatür ışığında retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda Ocak 2010- Nisan 2015 tarihleri arasında kemik yaşı tayini yapılan 140 olgu retrospektif olarak cinsiyet, tarih, kimlik yaşı, iddia edilen yaş, kemik yaşı ve geliş nedeni gibi değişkenler açısından değerlendirildi. Bulgular: Yaş tayini tespiti yapılan olguların %65'i (91 olgu) kadın, %35'i (49 olgu) erkekti. Kemik yaşı tayini için başvuran olguların en sık %30 (42 olgu) ile cinsel saldırı veya cinsel taciz mağduru olduğu görüldü. Kadınların %59,3'nün kemik yaşı kimlik yaşından büyük iken erkeklerin %61,2'sinde kemik yaşı ile kimlik yaşının uyumlu olduğu tespit edildi. Sonuç: Bölgemizde cinsel istismar ve erken yaşta evlilik (çocuk gelinler) nedenleriyle adli makamlar tarafından kemik yaşı tayini oldukça sık istenilmektedir. Referans alınan atlaslarla karşılaştırılarak tespit edilen kemik yaşı, kişilerin gerçek yaşını yaklaşık olarak verebilmekle beraber özellikle ceza davalarında önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu çalışmada bölgemizde sosyokültürel ve sosyoekonomik etkenlere bağlı olarak özellikle kadınların kemik yaşlarının kimlik yaşlarından anlamlı olarak büyük olduğu vurgulanmak istendi.